Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın arkadaşlarından Kazım Karabekir Paşa’nın kızı Timsal Karabekir Özel İnci Okulları Konferans Salonu’nda ‘Babam Karabekir’ söyleşisinde konuştu. Söyleşide babası Kazım Karabekir Paşa’nın doğumundan eğitimine, askeri dehasından katıldığı savaşlara kadar birçok konuya değinen Timsal Karabekir, tarihini bilmeyenin coğrafyasını kaybedeceğini belirterek, “Bizler coğrafyamızda güçlü kalacaksak, o bilginin de güçlü olması gerekir” dedi.
Söyleşiye Erzurum Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Recep Kaplan, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Çiğdem, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Erzurum Şube Başkanı Recep Akgül, Özel İnci Okulları Genel Müdürü Mehmet Çakmak, STK temsilcileri, kurum müdürleri, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı.
Özel İnci Okulları 3’üncü ve 5’inci sınıf öğrencilerinin koro halinde ‘Sarı Gelin’ türküsünü seslendirmesinin ardından 1’inci sınıf öğrencileri Timsal Karabekir’e çiçek hediye etti.
‘Kökenimiz Karaman’a dayanır’
Ailesi Erzurumlu olsa da kökeninin Karaman’a dayandığını dile getiren Timsal Karabekir, “Karabekir ailesinden hep askerler çıkmış, Osmanlı’ya hizmet etmişlerdir. Kazım Karabekir, daha genç yaşında orduda görev almış, generalliğe kadar yükselmiştir. Çocukken mahalle mektebine başlamış ama pek sevmemiş. Hocaların davranışları ve okulun şartları ona göre değilmiş. Ama sonra askerlik yolu açılmış ve ordu ona çok yakışmış. Bakın, o dönemlerde soyadı kanunu yoktu. Karabekir soyadı, bizim aile lakabımızdı. Resmi olarak soyadı kanunu çıktığında, ailemiz zaten bu ismi taşıyordu” diye konuştu.
‘Padişah asayişi sağlamak için onu Erzurum’a göndermişti’
Kazım Karabekir Paşa Erzurum’a geldiğinde Ermenilerle Türkler arasında ciddi bir gerginlik vardı. Padişah, Kazım Karabekir’i asayişi sağlamak için Erzurum’a göndermişti. Kara yoluyla ulaşım olmadığından, Trabzon’a deniz yoluyla gidip oradan Erzurum’a geçmek zorunda kalmışlardı. Erzurum’a vardığında, şehri harap halde bulmuştu. Şunu söylüyor hatıratında: ‘Allah benim gördüklerimi başka hiçbir göze göstermesin’. Tabii onun hayatı sadece Erzurum’da geçmedi. Çanakkale Savaşı, Balkanlar, Irak Cephesi… Nerede vatanın bir karış toprağına ihtiyaç varsa, oradaydı. Çanakkale’de yaşanan o yokluklar hâlâ yüreğimizi sızlatır. Gençler, açlıkla, yoksullukla mücadele ederken bir de düşmanla savaşıyorlardı. Sabah üzüm hoşafı, öğlen yok, akşam belki biraz buğday çorbası… Ama o gençler, ölüme seve seve koştular” ifadelerini kullandı.
‘Sadece düşmanı kovmakla kalmadı, halkı eğitmek için okullar açtı’
Kazım Karabekir’in eğitimle ilgili çabalarının da çok önemli olduğunu söyleyen Timsal Karabekir sözlerine şöyle devam etti: “Erzurum ve Erzincan’da sadece düşmanı kovmakla kalmadı, halkı eğitmek için okullar açtı. Doğudaki gençlere ve çocuklara bir gelecek sundu. Bu kadar acının içinde, geleceğe umut olmayı başardı. İşte bizim tarihimiz böyle yazıldı. Bu toprakları vatan yapanları, bu bayrağı dalgalandıranları unutmamalıyız. Tarihimizi bilmek, gençlere öğretmek bizim boynumuzun borcudur. Eğer bunu yapmazsak, geleceğimizi kaybederiz” dedi.
‘Paşam emrinizdeyim dediğinde milli mücadele başlamış oldu’
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışıyla başlayan kurtuluş mücadelesinin aslında pek çok zorlukla dolu bir süreç olduğunu vurgulayan Timsal Karabekir, “ Padişah, İngiliz baskısıyla Mustafa Kemal’e ‘Türklerin ayaklanmasını ve silahlanmasını önle’ diye bir görev vermişti. Ama o yüce insan, bunu bir vatan kurtarma mücadelesine dönüştürdü. Düşünün, kendi vatanınızda işgal kuvvetlerinden izin alarak hareket ediyorsunuz. Mustafa Kemal, İstanbul’dan Samsun’a giderken bile işgal kuvvetlerinin izniyle yola çıkabildi. Yani o dönemde adeta kendi vatanımızda esir gibiydik. Samsun’a varışının ardından Erzurum’a kadar süren süreç, bir kahramanlık destanıdır. Erzurum Kongresi’nde Kazım Karabekir Paşa’nın desteği olmadan bu mücadele bu kadar sağlam temellere oturabilir miydi? Karabekir Paşa, Mustafa Kemal’in karşısına bir bölük askerle çıkıp, ‘Paşam, emrinizdeyim’ dediğinde, milli mücadele gerçekten başlamış oldu. İşte o an, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atıldı” ifadelerini kullandı.
‘Bizlere örnek olmalıdır’
Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak ve Kazım Karabekir Paşa’nın Anadolu’nun kurtuluşu için el ele verdiklerini ifade eden Timsal Karabekir, “Kazım Karabekir, hayatında vatan sevgisini çocuk sevgisiyle eş tutmuş bir insandı. Onun çocuklara olan sevgisi, yetim kalan evlatlara sahip çıkması, hepimizin yüreğini sızlatır. O kadar ki, vefatından 15-20 gün önce bile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde köprü altı çocuklarının durumunu gündeme getirmiş, ‘Bu çocukların hali ne olacak?’ diye sormuştur. Bugün dahi, onun bu hassasiyeti, bizlere örnek olmalıdır” dedi.
Söyleşinin ardından Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Çiğdem Timsal Karabekir’e kitap hediye etti. Daha sonra ise Özel İnci Okulları Genel Müdürü Mehmet Çakmak Timsal Karabekir’e plaket takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimi yapıldı.